Orhan Pamuk- Benim Adım Kırmızı Kitabı Hakkında










       Merhabalar. Bu yazımda  Orhan Pamuk'un inişler ve çıkışlar yaşayarak okuduğum kitabı Benim Adım Kırmızı'dan bahsetmek istiyorum. Bazen elimden bırakmak istemedim bazen de ne zaman bitecek diye sayfaları saydım. Belki bu tamamen benimle ilgilidir. Bazen olayların çok hızlı akması bazen de duraklaması ile ilgili de olabilir. Kitabın diline gelirsek anlaşılması kolay bir dili vardı. Orhan Pamuk'un diğer okuduğum kitaplarındaki nostaljik havayı çok sevmiştim. Bu kitapta da yaşattığı nostaljik havayı çok sevdim. Kitap 1591 yılında Osmanlı Devleti zamanında geçiyor ve bir nakkaşın öldürülmesiyle (Zarif Efendi) başlıyor. Kitabın başında nakkaşın ölümden sonra okurlarla konuştuğu, ölümü ile ilgili ipucu verdiği ve duygularını paylaştığı bir kısım var. Kitabımızın bir diğer kısmı ise cinayet ile devam ediyor. Daha sonra yine Enişte diye adlandırılan nakkaşın ölümü ile roman yeni bir boyut kazanıyor. Kitabımızda bir imkansız aşk da yer alıyor: Kara'nın  Şeküre'ye olan aşkı.Yıllardır beklediği Şeküre ile sonları ne olacak? Şeküre'ye kavuşabilecek mi? Peki katil yakalanabilecek mi? Bu soruların hepsinin cevabını bulmayı ben sizlere bırakıyorum.  Kitapta Orhan Pamuk'un nesneleri konuşturduğunu da görüyoruz.Sanırım bu kitabı farklı yapan kısımlardan. Kitapta bütün karakterler konuşuyor. Bohçacı Ester, Şeküre, diğer nakkaşlar hepsinin duygu ve düşüncelerini kendi ağızlarından dinliyoruz. Bu yazımı daha çok alıntılara ayırmak istediğim için inceleme kısmını burada bırakıyorum. Tabi ki kitap hakkında söylenebilecek daha birçok şey var ama ben hem kitap hakkında bilgi verebilmek hem de alıntı paylaşmak istedim bu yazımda.  Her eser gibi bu kitabın da eleştirilecek ya da beğenilmeyen tarafları var ama şans verilmesi gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.  

1-Ne kadar çok severseniz sevin, insanın hiç görmediği bir yüzü yavaş yavaş unutacağını da anladım.


2-Bir mektup diyeceğini yalnız yazıyla demez. Mektup tıpkı kitap gibi, koklayarak, dokunarak, elleyerek de okunur.


3-Umutsuz aşk umutsuz olduğunu anlar.


4-Çünkü içinizde kalbinize nakşeylediğiniz bir sevgilinin yüzü yaşıyorsa eğer, dünya hala sizin evinizdir.


5-Hatırlamak gördüğünü bilmektir. Bilmek, gördüğünü hatırlamaktır. Görmek, hatırlamadan 
bilmektir.


6-Aşk mı insanı budala yapıyor, yoksa yalnızca budalalar mı aşık oluyor?


7-Hepimize olurbazen mantıkla düşünüyorum diye haftalar yıllar boyunca hayal kurduktan sonra, bir gün bir şey görürüz, bir yüz, bir elbise, mutlu bir insan ve bir anda hayallerimizin 
gerçekleşmeyeceğini, mesela o kızı bize hiç vermeyeceklerini, mesela filanca mevkiye hiç 
getirilmeyeceğimizi anlayıveririz.

8-Bilirsinizbazen inandığımız bir şeyi öyle bir söyleyiveririz ki birine, ‘’ben bu söze o kadar inanmama rağmen, neden inanmadan söyledim onu?’’ diye sorarız sonra kendimize.

9-Ben yalnızca hikayelerin hayallerle değil, kelimelerle hatırlandığını unutmuyorum hiç.

10- Renk gözün dokunuşu, sağırların müziği, karanlıkta bir kelimedir.

11-Hayatın bir dar gömlek olduğu, zamanın ve mekanın zindanlarından çıkınca anlaşılıyor ancak.Ölüler aleminde gövdesiz bir ruh nasıl gerçek mutluluk sebebiyse, yaşayanlar arasında da en büyük mutluluğun ruhsuz bir gövde olacağını ne yazık ki kimse ölmeden anlayamıyor.

12-Aşk boşu boşuna acı çekmenin değil, sana ulaşmanın bir yolu değil mi?

13-Kardeşler, zehirleniyoruz, çürüyoruz, ölüyoruz, yaşadıkça tükeniyoruz.

14-Aradığın şeyi yüreğinle arıyorsun dedim hiç düşünmeden. ‘’Oysa aklınla karar vermen gerekir.’’

15- Biz Ademoğulları,vicdanımız ve aklımızla bir şeyin çirkin ve yanlış olduğunu bilmemize rağmen o şeyden çok zevk de alabiliriz.

16-Karanlık ile aydınlık da bir olmaz. Gölge ile sıcak yer de bir olmaz ve dirilerle ölüler de bir olmaz.

17-Bütün masallar herkesin masalıdır dedi Kara. ‘’ İnsanın kendinin değil.’’

18- İnsan aslında,  mutluluk resmindeki gülümsemeyi değil, hayattaki mutluluğu arar.

19-Eğer hikayede aklımızın hayal gücümüzün canlandırmakta zorlandığı bir şey varsa, resim hemen imdada yetişir. Resim hikayenin renklerle çiçeklenişidir. Kimse hikayesi olmayan bir resim düşünemez.

20- Hayal kurmazsan zaman hiç geçmez.








Yorumlar

Popüler Yayınlar